Lando’nun En Temiz Galibiyeti

Mexico City pistinde beş kırmızı ışığın sönmesiyle birlikte başlayan yarış, Formula 1 sezonunun şimdiye kadarki en keyifli, en temiz mücadelelerinden birine sahne oldu. Yüksek irtifanın motorlara, dar virajların pilotlara zor anlar yaşattığı o uzun öğleden sonranın sonunda gülen, McLaren’in genç yıldızı Lando Norris oldu.

Start anı adeta bir fırtına gibiydi. Norris, pole pozisyonundaki yerini korudu, Ferrari’ler birbirine çok yaklaştı, Max Verstappen her zamanki gibi agresifliğini konuşturdu. Leclerc kısa süreliğine liderliği alsa da Norris o pozisyonu geri almakta gecikmedi. Daha ilk virajdan itibaren tempoyu belirleyen isimdi.

Arka tarafta ise işler epey karışıktı. Lewis Hamilton ve Verstappen arasındaki klasik mücadele 6. turda yeniden sahne aldı. Tekerlek tekerleğe geçen o anlarda ufak bir temas yaşandı; Hamilton kaçış alanına girmek zorunda kaldı, ama piste dönünce de avantajı elinde tutunca ceza kaçınılmaz oldu. 10 saniyelik o ceza, Britanyalı pilotun tüm yarış planını altüst etti.

Tam bu sırada sahneye çıkan genç bir isim vardı: Oliver Bearman.
Haas pilotu, kaosu fırsata çevirdi, soğukkanlılığını korudu ve dördüncülüğe kadar yükseldi. Henüz 19 yaşında, Formula 1’de birkaç yarışlık deneyimiyle, tecrübeli isimleri geride bırakarak herkesin dikkatini üzerine çekti. Padokta tek bir cümle yankılandı: “Bu çocuk farklı.”

Yarışın orta bölümünde Lando Norris ve Charles Leclerc farkı korurken, Verstappen üçüncülüğü garantiledi. Arkadaki Mercedes’ler kendi aralarındaki pozisyonu tartışırken, takım telsizlerinde Russell–Antonelli değişimi gündeme geldi. Mercedes, genç Antonelli’ye “hadi Piastri’yi yakala” mesajı gönderdi ama sonuç değişmedi.

Son turlarda Carlos Sainz’ın aracı kenarda kalınca sanal güvenlik aracı devreye girdi. Kısa süren o bekleyişin ardından herkes son kez nefesini tuttu. Damalı bayrak sallandığında pistin kralı yine aynıydı: Lando Norris.

Ferrari pilotu Leclerc, son saniyeye kadar Verstappen’e direnerek ikinciliği korudu. Red Bull’un yıldızı bu kez üçüncülükle yetindi. Ama yarışın gerçek hikâyesi, belki de podyumun hemen ardındaki o genç Haas pilotundaydı — Oliver Bearman.

Meksika Grand Prix’si, güç, strateji ve olgunluğun harmanlandığı bir yarış oldu.
Norris’in ustalığı, Leclerc’in direnci, Verstappen’in bitmeyen hırsı ve Bearman’ın taze enerjisiyle dolu bir tablo…

Belki de bu yarış, Formula 1’in yeni çağının resmi açılışıydı:
Gençler artık sadece takip etmiyor, yönetiyor.