Ankaragücü Bu Sezon Ne Yapar?

Ankaragücü geçtiğimiz Cumartesi günü kendi sahasında oynadığı 24 Erzincanspor maçı ile sezonu açtı. Buruk bir açılış oldu Ankaragücü taraftarları için… Kolay değil, 2 sene önce bitime 5 dk kala önde olduğu Trabzonspor maçını bitirebilse belki de hala Süper Lig’de oynayacakken, bugün TFF 2.lige düştü. Bu ligi büyük ihtimalle herkes Tuzla maçı ile iyi hatırlıyor olsa da, Tuzla maçına gelene kadar 2013-2017 seneleri arasında Ankaragücü 2.ligde tam 4 sezon mücadele vermişti. Zor bir lig, hatta Ankaragücü gibi köklü ve büyük camialar için bir bataklık… İşte bu bataklıkta fazla çırpınmadan bir çıkış yolu bulunması en güzel çözüm ancak önceki yönetimin bıraktığı enkaz ile bunu başarabilmek, transfer yapamadan, ödemeler için sürekli ve eksiksiz nakit akışı sağlamadan çıkış zor görünüyor…

Sezona 24 Erzincanspor maçı ile kendi evinde başladı Ankaragücü. Rakip transfer yasağını yeni kaldırsa da, gayrı resmi olarak oyuncularıyla birkaç haftadır çalışıyordu. Ancak yine de geçen sezonun kadrosuna yapılan genç takviyelerle oynayan Ankaragücüne göre hazır değildi. Hal böyle iken galibiyet ile başlaması sürpriz olmazdı Ankaragücünün. Maçın 1. dakikasından itibaren vakit geçiren, her pozisyonda yatan bir Erzincanspor buldu Ankaragücü karşısında. Oyunun ilk 10 dakikasında 5-6 dakikalık bir bölüm sağlık görevlilerinin düzenli olarak sakatlık geçiren Erzincansporlulara müdahaleleri ile oynanmadan geçti. Top Ankaragücü’ndeydi ancak oyun akmadığından pozisyon olmuyordu. İlerleyen dakikalarda bu üstünlükten rakip kalede tehlike yaratmaya çalışan ve başaran bir Ankaragücü’ne geçiş yapıldı ve 37. Dakikada gelen Enes’in şık golüyle Ankaragücü 1-0 öne geçti. İlk yarı bu skorla biterken tribünler bu maçın rahat bir şekilde kazanılacağını düşünmüştü.

İkinci yarı, Ankaragücü’nün geride kaptırdığı bir top sonrası kazanılan kornerde Erzincanspor’un 1-1’i yakalaması ile kabus gibi başladı Ankaragücü için. Mental olarak sanki golü 90+’da yemiş gibi çöken bir hali vardı Ankaragücü oyuncularının. Bu durum devam ettikçe ve Ankaragücü hiçbir şey oynamadıkça, ben bu maçı alabilirim diyen Erzincanspor, Oltan’a uzun oynayıp indirdiği toplar ile özellikle sonradan oyuna giren sol açığı Çağlar üzerinden etkili pozisyonlar buldu ancak golü bulamadı. Kaleci Fatih’in doksandan çıkarttığı bir top dışında yüzde 99 denilebilecek pozisyonu yoktu ancak ilk yarıdaki Ankaragücü üstünlüğünü kırıp pozisyon üstünlüğünü ele geçirdi. Ankaragücü yaptığı değişiklikler ile kötü oyuna çözüm ararken, yedek kulübesinde skoru/oyunu değiştirecek oyuncusu olmamasının eksikliğini yaşadı. Maçta başka gol olmayınca her iki takımda 1er puan ile sezona başlayarak soyunma odasına gitti.

Erzincanspor bu ligde düşecek takımlar arasında nasıl gösteriliyor onu anlamak zor çünkü son transferleri ile bu ligden düşmezler. Ankaragücünün ise bu kadro yapısı ile şampiyon olması zor. Ankaragücü’nün kurtuluş reçetesi bana göre Ertaç/Osman/Yusuf Emre ve Mervan’ın kadroya eksiksiz monte edilmesine bağlı. Fatih iyi bir kaleci. Sezonu da götürebilir ama Ertaç tecrübesi ile özellikle sıkıntılı maçlarda çok faydalı olur. Geri dörtlü kim ne derse desin bu ligin üzerinde. Halil İbrahim, Mahmut, Özgür ve İsmail geri dörtlüsü kalite olarak ligdeki en iyi geri dörtlü. Kaleci Ertaç’ta geldiğinde ilk 11’in 5ine bu ligin üzerinde isimler diyebiliriz. Peki sorun ne? Sorun ortasaha, kanatlar ve en çokta santrafor bölgesi. Bunlara bir ekleme de bağlantılı olarak yedek kulübesinin zayıflığı. Transfer yapılamayacağı için Ankaragücü ve Mustafa Kaplan bu konuyu mevcut kaynaklar dahilinde çözmeli, başka çaresi yok. Osman peşinat mı bekliyor, ne bekliyor ve oynamıyorsa, bu hafta yönetim konuşup çözmeli. Oynamayacaksa da gitsin. Kaotik oyuncuların olduğu yerde huzur olmaz. Ortasaha için ideal çözüm ön liberoda Mesut, box-to-box olarak tabir edilen 8 numarada Osman, 10 numarada ise Yusuf Emre ile gelebilir. Erzincanspor maçının bana göre en kötülerinden biri olan ve takımın el freni gibi oynayan Mesut yerine Mert ve Polat’ın zaman zaman dinamizm için kullanılması veya Osman’ın ön liberoya çekilmesi maçtan maça alternatif oluşturabilir. Kanatlarda ise Miraç-Enes ikilisi alternatifsiz gibi. Miraç hem Gençlerbirliği hem de Erzincanspor maçlarında kötüydü, kendine gelmesi lazım. Transfer sürecindeki git-gel konuları yüzünden toparlanamamış görünüyor. Enes orjini kanat olan bir oyuncu değil ancak Hasan Nazarov (Yabancı statüsü) problemi çözülemediği durumda sağ kanatta görev alacaktır. Yusuf Emre’nin 10 numaradaki alternatifi olarakta düşünülebilir. Kanatta alternatif çözüm için benim görüşüm, sağ bekte bu lig için sırıtmayacak hatta ileride iyi bir oyuncu olabileceğini düşündüğüm dinamik ve tempolu oyunuyla Zahir’in kullanılması, İsmail’in ise sağ kanatta değerlendirilmesi. Geldik en sorunlu pozisyona. Net bir Santraforu yok Ankaragücü’nün. Özellikle bu tip liglerde başarılı olan takımların en büyük özelliği tabiri caizse leblebi gibi gol atan bir santraforlarının olması. Sadece geçen sene bu ligi şampiyon olarak bitiren Sarıyer ve Serikspor’a dahi baksak şampiyonlukta imzası olan ve lige damga vuran oyuncularının santraforları olduğunu görürüz. Kemal Rüzgar, Sertaç Çam, Enes Soy, Gökhan Karadeniz’in geçen sezon yaptığı gibi her sene çıkan şampiyonların golcüleri gol yükünü çekiyor. Ankaragücü’nde ise Gençlerbirliği ve Erzincanspor maçlarında izlediğimiz Atakan ve Recep ikilisi bu bölgedeler. Atakan fizik olarak tam bir 9 numara, pres yapıyor, top indirme özelliği var ancak gol vuruşu özelliği yok. Daha ilk görüşümde hem oyun hem fizik olarak yıllar öncenin meşhur gol atamayan ama çok çalışan santraforu Hüseyin Kartal’ı andırdığını söylemiştim. Gol vuruşlarını ve pozisyonlar gelişirken yapması gereken koşuları öğrendiği takdirde önemli bir santrafor olabilir. Yaşı çok genç. Benden bir ağabey tavsiyesi, antrenmanlardan sonra gol vuruşu çalışsın sürekli. Bir de boş zamanlarında iyi santraforların ataklar gelişirken nasıl koşular yaptığını izlesin ve ezberlesin. Bunlar olmadan santrafor olunmuyor maalesef. Recep ise daha çok ikinci forvet veya modern tabiriyle sahte dokuz olan bir oyuncu. O da çok genç ve takımın gol yükünü çekmesi beklenemez. Hal böyle iken Ankaragücü’nün tek çıkış yolu Mervan Yiğit. Geldiği gün Kocaelispor’lular kendi yönetimlerine tepki göstermişlerdi. Genç ve golcü bir ismi neden 1 milyon TL’ye sattınız diye. O gün bu gündür Mervan hep bir yerlere kiralık gitti, çok parlak bir performansta sergileyemedi. Bu forma ile şansta bulamadığı için karşısında müthiş bir fırsat var. Bu lig tam ona göre, ayrıca Mervan gol vuruşu yeteneği olan bir oyuncu. Ankaragücü’nde santrafor probleminin tek çözümü Mervan’ın yakalayacağı forma bağlı. Bu şansı değerlendirip futbol hayatını bir üst seviyeye mi taşıyacak, yoksa buradan 3.lige oradan BAL ligine giden bir kariyeri mi seçecek hep birlikte göreceğiz.

Uzun bir analiz yapmış olduk. İşin özü, Ankaragücü’nün bu sene 2.ligde şampiyon olması zor olsa da, Ertaç, Osman, Yusuf Emre ve Mervan’ın gelişi ve oyunun oturması ile bir anda ipleri eline alıp ligi domine eden bir takım olabilir. Bu durum için diğer önemli konu da ödemelerin aksama olmadan yapılması. Bu düzen ve birliktelik sağlanırsa, Mustafa Hoca imkansız gibi görünen bu işi başarabilir, izleyip göreceğiz.

2.ligde diğer takımları ne hafife almak ne de çok büyütmek lazım. Bugün bu ligde şampiyonluğa oynar denilen ve ilk maçlarını kazanan Şanlıurfaspor ve Batman Petrolspor’un ilk 11’ine bakın, hangi 3 oyuncuyu Ankaragücü’ne alırsınız deseniz üç isim seçemezsiniz. Hal böyle iken enseyi çokta karartmamak lazım. Bu işe inanan ve Ankaragücü’nü kurtarmak/temizlemek üzere göreve gelen bir yönetim var. Onlar gibi inanan bir hoca ve oyuncu grubu, arkasına bir de inanmış bir Ankaragücü taraftarını alırsa, kimse önünde duramaz…